Eylül 20, 2006
Eylül 15, 2006
demet akalın ablamız son hitinde diyor ki ; herkes hakettiği gibi yaşıyor..
şarkı öylece çalarken radyoda bi kulak kabarttım ki bu cümleyi söyledi ve şarkı bitti. nelerden bahsettiğini tam olarak bilmiyorum başka. ama bu cümle beni nası düşüncelere daldırdı anlatamam. delimiyim neyim düşüneck şey kalmadı sanki. neyse.. herkes hakettiği gibi yaşıyr diye birşey olabilir mi?yani bi üzüntü yaşıyorsak bunu illa hak ettik biz ondan mı? yoksa imtihan mı? sanırım ikiside. yani bazı üzüntüler imtihan olarak gelirken başımıza. bazısı da sırf kendi hatalarımız yüzünden oluyor. çok ileri gidiyoruz isyan ediyoruz belki. daha çok ben şöyle düşünürüm ki Allaha karşı olan kulluk görevimizi itina ile benimseyip yapmıyorz. sorsanız herşeyi biliyoruz. dinimiz imanımız herbişeyimiz öyle yerinde ki sözde. bizden iyisi yok iman yönünden sanki. böyle konularda çok seviyorz konuşmayı,nasihat vermeyi. ama gelin görün kendimize bakmıyoruz. işte çuvaldızı kendimize hatta iğneyi de ufak ufak arada bi bi yerlerimize batırmalıyız. batırmadan olmayacak, yoksa daha da batacağız yerin dibine.
derler genelde ama.. inşlh Allah afffeder deyip bu blogu da bitirelim efendim. saygılar… bir diğer blog gününde görüşmek dileğiyle.. esen kalın…
yoksa yoksa??
ne “merak”lı milletiz yahu. bırakın sadece ben “merak” olayım.
aslında tamam hani tanıdığım bi insan hakkında gerçkten merak ederim neler olduğunu falan hayatında. ama ama ama… tanımadığım etmediğim bi insanın takenlığını hiç sorgulamadım sorgulamam da. yok hayır neden sorgulayım ki.
_takenmısınız?
_hayır değilim.
_ozaman takenlaşalım mı?
bu mudur yani istek?
_takenlığınız sadece rahatsız edilmemek için mi?
soruya bak. eğer öyleyse işte rahatsız ettin. ama eğer değilse ki gerçekten takensam takenım ben ya ne bulaşıyosun. aa benim rahatımı kaçırıyosun.. bulaşmamak lazım efendim.insanlar takenlıklarını rahatça yaşasınlar. bırakın..
hele bi arkadaşımız.. “yoksa yoksaa ahmdle sen mi” diyerek ne kadar da büyük bi keşif yapmış öle. o söyledi de bende anca anladım zaten. meğer benim mutluluğum ahmdmiş. iyi ki söyledin anonim kardeş. Allah razı olsun.
mutlu mutlu sinirlendiriyorlar beni. ama olsundu.ben mutluyumdu…
bir diğer değinmk istediğim konu.. flickrın fotoğraf sitesi oluşunun dışında yonjalaşması. bir tek ben mi çekiyorum bu derdi diye sorarım tüm flickristlere? nedir insanların bu kadar aranmasının nedeni efendim? hani bu tür işlerin nasıl işleyişini de iyi bilebilseler neyse. ama olmuyor böyle efendim. hangi kız “selam ey ruh” diye hitap eden birine cevap yazar ki. bak gece gece korktum…
ay pek asi hissettim kendimi. bloga,flicrka karşı direniyorum falan sanki. ben dolmuşum patladım işte böyle. kimse kırılmasın alınmasın. burası benim blogum,yazdıklarım (bak -ım eki) beni ilgilendirir. (bide seni) alınganlık falan yapıp cevap vermeye,mail atmaya kalkmamak lazım. burda kendince bloglayan biriyim şte.. flickrda da resim paylaşan biri. o kadar. (ama şaka maka 33 bin ziyaretçi olmş. vay.. kıskanma seninde olacak. hele bi bbin ol da gerisi gelir.:))
bi fikir geldi aklıma. yonjada mı fotoğraf paylaşmaya başlasam? :p
lisede müdürümüz hani öretmenimiz falan da deil resmen müdürümüz istiklal marşı öncesinde bizlere nasihat ederdi. hepimizin beynine kazınmış atasözü niteliğinde gördüğümüz cümle şudur; erkekten kıza kızdan erkeğe arkadş olmaz. olursa kocası ya da karısı olur. bizler lise hayatımız boyunca bunu dustür edinmiştik. tabii ki ilerleyen yıllarda olmadı değil. oldu arkadaşlarımız hala da var. zaten hani hiçbizaman hiçbi insan dur bi erkek arkadaşım olsun demez. hani olsunda onunla samimi olayım falan. gerçi bazen kızlardan daha iyi erkeklerle anlaşıldığı bi gerçektir bazılarında. sanırım bunun nedeni de kızların birbirlerini çekemiyor oluşları olabilir. hani hep bi yarış içinde olurlar ya kızlar. ondan sanırım erkeklerle daha iyi anlaşıldığı ileri sürülebilir. artı erkeklerde genelde esprili ve akıllı olduklarından tercih sebebi olabilir çünkü açık söylemek gerekirse kızlar bazen çok salak oluyorlar. bi espri yaptığımda anlayabilen biri olsa karşımda çok daha iyi olur değil mi :)
erkekler kız arkadaşlarla daha iyi anlaşıyormu acaba? sanmıyorum. ve tasvip etmiyorum… :p
Eylül 12, 2006
nerde kalmıştık.. mutluluk güzel şey demiştik değil mi? :)
ama mutluluk da korkuturmuş insanı biliyor musunuz ? hem süper bi mutluluk yaşayıp hem de korkmak nedir? kaybetmekten korkmak değil mi? evet aynen öyle. peki aman kaybederim diye diye korkup mutluluğu yaşayamamak mı lazım yoksa anı yaşamak daha mı iyi? ya evet biz anı yaşayalım. mutlu olalım.
Ağustos 30, 2006
mutluyken blog yazmak çok zor. bi insan mutluluğunu ne kadar paylaşabilir ki. anlat anlat nereye kadar yani. hem nazar değer korkusu da olunca insanın susası geliyor anlatmıyor. ama üzüntülü ya da kafa karışık olduğunda öyle mi.. ilham denilen o şey geliyor insanın içine oo neler neler yazdırıyor. bazen üzüntü lazım insana. ama şimdi değil. böyle çok mutluyum. bakın işte mutlu olunca sadece mutluyum deniyor deniyor öylece kalınıyor işte. hani yüz ifademi gösterebilsem bi derece anlatabileceğim mutluluğumu. ama yok efendim göremiyorsunuz. he evdekiler mi? noluyo merve neden şarkı söyleyip duruyorsun tarzında cümleler duymaktan sıkıldım. sıkıldım ama duruyor muyum? hayııır.. leyla leyla dolaşıyorum işte napalım.. kısmet buymuş :p leyla.org mu alsam :p
Ağustos 27, 2006
belki çocuk ve ihtiyar, belki kadın ve erkek
hepimiz herbirimiz gizli bir isimle adaşız
yoksa şimdiye kadar hesapların tutması lazımdı
hayatımıza kendi adımızla başlardık
bilmediğimiz bu isim hesaptaki bu açık
belki dilimi çözer, aşkımı başlatırım
aşk yazılmamış olsa bile adımın üzerine
adımı aşkın üstüne kendim yazarım..
*
bequem.org u kıskandıktan sonra bende bu yola baş koymuştum. ne vardı ki.. parası neyse veririz dedim benimde olmalı dedim. ama gelin görün ki uzun zamandır bi isim bulamamaktayım. seçenekleri yazayım şöyle şuraya da belki oralarda süper fikirleri olan birileri vardır ha ne güzel olurdu değil mi?
*merserize
*meraklı (mer aklı)
*meridyen (pek yuvarlak)
*merdane
*mercimek
*merc
*hercumerc
*merdo (mer dondurmaları diye konseptiyle beraber)
işte böyle seçenekler var. katılımlarınızı bekliyoruz valla bulamıyorum birşey olmuyor böyle çok eski isimli kaldım. sünger falan çekmek lazım.. a birileri de çatlak.org olsun dedi ama. çok içerledim be :P
Ağustos 23, 2006
günlerdir bahçemizde ala kargalar bağırışıyolar. (ama ben kahkahaları olarak duyuyorum. kıkırkıkır resmen:)) ala kargalar böle gelirse bi evde öterlerse evden bi güzel haber falan çıkarmış. allah allah ne acaba? :p
ya güzel haberleri seviyoruz,seviyorum,seviyor… :p
yazlık ortamlarına alışıyor muyum neyim. yerlisi olmaya başlıcam buranın sanki. pazara falan çıkıyorum böle. bi garip haller işte. ama evimi özledim be. he tabi birde net ortamları var. ayh.. ben org falan alıp işi büyütmeyi düşünürkene babam süper bi atakla ınterneti kapattırdı. gazamız mübarek olsun. tüm millete hayırlara vesile olmasını dlerim. şimdiye kadar hayırlara fazlasıyla vesile olabildiğimi düşünüyorum. e artık ben de bi hayırım o da. o zaman ne ala değil mi efendim :p
gene buralardayız biz. ara ara gelip hal hatır sorup gideriz.
sizi seviyorum anacım… saygılar…
Ağustos 14, 2006
ilk defa kafeden blog yazıyorum. çok heyecanlıyım. etraf çocuk kaynıyo. ehe..
neyse bi selam etmek istedim. özledim be. ama artık bitti işimiz buralarda sanırım. bakalım kısmet..
kısmet demişken…
hakkaten kısmet.. hayırlısı olsun hakkımda,hakkınızda,hakkımızda…
Ağustos 8, 2006
yalnız kaldıysan kalkıp pencerenden bir bak(kızmız sabah bi bakar pencereden tabi)güneş açmış mı yağmur düşmüş mü dön bak dünyaya
herkes gitmişse sakince arkanı dön bir bakdostun kalmış mı aşkın solmuş mu dön bak dünyaya
bir son bahar kadar yalnız bi kış kadar savunmasız ya da ilkbaharsan yolun başındaysan…asla vazgeçmeee… (burda dönüş yolunda mini kızımız,daha gülümseyerek falan)
ya klibimizde ki kız da vazgeçmedi ve sonunda sonsuza kadar mutlu yaşadılar :) bu da pinhaniye benden armağan olsun :p
son olarak gene elif şafak ın sözüyle bitirelim “gökten kafana ne yağarsa yağsın asla küfretmeyeceksin. buna yağmur da dahil”
Temmuz 31, 2006
Kaçtım kendime saklandım her küstüğümde
Vazgeçtim aynalardan vakitsiz uykularda
İnsan kendine rağman yaşamayı bilmeli bazen
bugün koşarkene film izledim. eski türk filmi. başrol oyuncusu en sevdiğim türk filmi artistidir. filmin adı küçük hanımefendi. ve başrollerde belgin doruk ve ayhan ışık. öyle şekerdi ki. konuşmaları mektuplaşmaları. kuçuk hanım kuçuk hanım diye dadısı geldi ve mektubu verdi. kucuk hanım heyecanla kalbine koydu ve koşarak odasına gidip yatağına attı kendini. attığında bi bacağı havadaydı. sonra üzücü mektubu okurken inmeye başladı bacağı. çok komikti. neyse işte. sevdim ben siz de izleyim nostalji yapın falan..
şimdi sırada istekler ;
*neden beğenmedim seni hadi şöyle ol deriz ki değil mi a dostlar. ım arkadaşım x senin şu huyun iyi değil bak. sen değiştir ona göre arkadaş olalım. bu mümkün müdür? hayatın özü denge midir mesela? herkes birbiriyle denk mi olmalıdır ki arkdaş sevgili eş vb. olsunlar? nedendir istenir bu bilmiyrum. ama sanırım hepimizin başına gelen şeyler bunlar. belki de bazen istediğimiz şeyler. hani arkadaşımızı da kendimiz gibi bilmek isteyebiliyoruz. ama bilmiyoruz ki o odur ben ben sen sen. illa denge kurucam diye uğraşmak lazım. bazen zıtlıklarla öyle güzel anlaşılır ki. insan olmayı da bilmeli sanırım bazen…
*sac ; ben ankaradaki abime tekirdağdaki teyzeme slm söylüyorum
Hesapsız seveceksin, canın ağzına gelsede
Vururken yalnızlık yüzüne
Sen pay edersin gönlünü onlarca hüzüne
birde burdan beni okuduğu haberini aldığım börni’ye selamlar gönderiyorum. en kısa zamanda gelicem :P
Temmuz 30, 2006
otobüste gördüm.:p çok şeker bir çocuk değil mi? yaramazlık gözlerinden okunuyor. ama olsundu. böyle bi çocuk olsundu ama yaramaz olsundu. ay bunu görsen yersin. tabi çekiminde güzelliği daha tatlı etmiş çocuğu. hele ben bi prof. fotoğrafçı olayım da yeğenim ömeri çekeyim en karizmatiğinden.
Temmuz 25, 2006
salata yemek güzel şey. şimdi 5 gündür akşam yemeğim olan salatanın tarifini vereceğim sizlere. :p
öncelikle göbek salatayı doğruyorsunuz elinizle olması tercihtir. amacımız vitaminin gitmemesi falan. devamında domatesleri alıyorsunuz küpküp şekilde kesiyorsunuz birgüzel. sonra salata kabına boca ediyorsunuz hepsini. devamında içine zeytin,peynir,salatalık,biber diyette değilseniz ceviz,kuru kayısı falan filan koyacaksınız. sos olarak ben elma sirkesi ekliyorum sadece. siz salata sosu olarak herşeyi kullanabilirsiniz. mayonez falan.. işte akşam yemeğimiz. bu kadar..
nerden esti de salatadan bahsettim ben. çünkü biraz önce (ki yazmak da zorlanıyorum) parmağımı kestim. tam da kırmızı domatesleri küp küp doğrarken kesiverdi bıcak parmağımı. ve domatesin rengi pembe kaldı kanımın yanında :p şimdi gerçekten düşünüyorm kanlı bi domates mi oldu diye? ama sanırım ben hemen bastırabildim üzerine. ve ananemden son inci;
_ a kızım ben de ne güzel şarkı söyleyerek doğruyorsun öle. hep böyle ol diyecektim. nazarım değdi dedi.
_teşekkürler ananee..
(asıl kesişimin nedeni aklıma geldi de.. bi şarkı çıktı televizyonda. evet ben de eşlik ediyordum. ve bu şarkıyı kimin bana gönderdiği, neler ifade ettiği falan gelmişti ki aklıma. evet acımadım.kestim…)
he evet benim böyle kitlelere şarkılar söyleyesim var biliyor musun? hele bugün koşarken çıkan şarkı bana süper bir ritim verdi. dımtısı öyle güzel ki. hemen aktarıyım.. mana itibariyle kötü sayılmaz :p
çalıştım herkesi
Aşkı da sevdim kavgayı da
Anlatamadım ki
Hiç korkmadım çelişkiden
Onaylanmadan ilişkiden
Ne çoğaldım övgüden
Ne azaldım yergiden
Kendimi sakladım görmeyi bilenlere
Vitrinime değil iklimime gelenlere
Deliyim aslında Allah’ına kadar deliyim
Kalbimi vereceğim aslımı görenlere
ayh falan işte…
buarada ben şaka maka yazar oldum ya biliyosunuz mu? ehe.. süperim ya :p
Temmuz 24, 2006
ya ya böyleymiş. :p vişne gösterdi burayı. pek farklı birşey yok. öylesine işte score vermiş nedense. bugünlerde böyle flickrdan gidesim falan var. hiç makinayı elime almıyorum. ama almamanın yanında fotoğrafçılık kursları araştırıyorum. ve tabii ki bir makina. ki çünkü zayıflıyorum. ki ne alaka dersiniz. bir ben bilirim bir de Allah :) ayh neyse… dediğim gibi kursa gitmek eğitim almak istiyorum feci halde. he birde fransızca kursu planım vardı. tam kendimi yapabileceğime inandırırken televizyonda trt3 mü ne fransızca öğreten bir program çıktı karşıma. dedim bi ön bilgi falan olsun. aman Allahım.. kusucaktım… halbuki narin bi dil..
yoksa nakış, biçki dikiş kurslarına mı gitsem yahu.. :) sonrada bir elişi blogu açtım mı.. değmeyin keyfime. yatakörtüleri mi dersiniz.. danteller mi dersiniz.. çeşitli çantalar falan.. tabii ki yemek de eksik olmazdı. ne iyi olurdu. :p tam tipik ev kızı blogu yaparım. süper olur. belki başka bloglardan beni isteyenler bile çıkar. ha neden olmasın? :p
_yeşilmavi.blogspot kızımızı …….blogspot oğlumuza istiyoruz.
_şey sırf yazı yazmak için mi? :p
(gerçi sırf blogspot olarak ayırmamak lazım. belki bi org belki de blogcu:p)
_kızımız kendi bilir…
ve kızla oğlan buluşur ve sorular..
_ ıı kaç yıldır blogunuz var
_ ıı kimler de linkiniz var?
_ ahaha nahnu da linkiniz yok mu?cıks..
_ ben bi com.tr adres isterim..
….
neyse canım tipik ev kızı olmak kötü birşey deildir. takdirle izliyoruz.. olmak için çaba? pek kabiliyetim yok dantel işlere.. entellik? hiç bana göre değil. biri yemek mi dedi? he evet 3 kilo verdim:)
aslında çok aşırıya kaçmadan başlamıştık zamanında. hani en kolayından. boncuklardan. devam edemedim nedense. malzemeler duruyor arada bi arkadaş neyin için geçiyorum başına. (ah biliyorum bet sana hala yapmadım:))
türk kahvesi mi dedi biri. yok falıma bakacaksanız alayım… :p
Temmuz 23, 2006
yaşamak buysa
elimi tut
uçarım yoksa
yüzüme bak
ve sus benle
son defa…
sanırım 1.500 kilo vermiş bulunmaktayım bugün itibariyle. e 5 kilo vermek için 1buçuk verilmli önce değil mi?
Temmuz 22, 2006
suyaa düştü hayaliiim
nolcak şimdi halim..
benim narin narin yariiim..
diye eski emrah şarkılarından birini söyleyerek başlıyorum yazıma. neden mi? bugünlerde emrah gibin dolaşıyorum da ondan. kaşlarım aynı durumda. böle etrafıma aç aç bakıyorum. ki çünkü açım. yediklerimi yazmıyorum çünkü hemen bi bağış kampanyası başlatabilirsiniz. hele birazdan koşmam gerektiği aklıma geliyor ya… hof anacım nerdesin :P
meli malı ile konuşayı seviyorum ben ya. anneannem inanmazsınz. sadece miş mış li konuşuyor. ve mışlara öyle bi vurgu yapıyor ki sadece mış dediğini aklımızda kalıyor.
_ bu ilaç karnı acıktırımışş
_ maydonaz çok faydalıymışş
_ böyle yapmak çok günahmışş
_ mışmış mışmış
hele tam kitap okumaya çalışırken uykulu bi vaziyette. mervi sen yasini biliyomsun ezbere.
he anneanne. ozaman oku da takip edeyim. yok anneanne kitap okuyorum. ozaman ben okuyayım ezbere sen dinle, bul yanlışımı. yasiiin…velkuranilhakiiiim… ve mer uyur.
he bu arada.. seni seviyim bet.. iletilerine msncek hastayız :)